bugün
- bik bik'in balona binmesi10
- abır nerede sorunsalı9
- vatandaşlık farkı alan otel8
- arkadaşlar biri var23
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı15
- anın görüntüsü19
- erkeğe ne hediye alınır32
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri14
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- nickli başlık açanlar çaylak yapılacaktır8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması12
- kanınıza rengini verir misiniz15
- uzağı göremeyen insan18
- türkiyede çok abartılan arabalar19
- icardi190516
- icardi1905 silik olsun kampanyası26
- icardiyi tokat manyağı yapmak9
- futbolcu ismiyle nick almak8
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak19
- evlilik11
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım29
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi12
- ideal duş alma sıklığı12
- integralin müfredettan kaldırılması15
- patiswiss9
- artificialintelligence11
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı18
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek8
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- aristoteles'in orta yolu10
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası10
entry'ler (3509)
Sene oldu 2016. Yemin ediyorum sadece bu adam sözlüğe girip mesajlara bakti mi diye giriyorum sözlüğe. Yoksa ne sözlüğü... Neyse.
Bu adamı gören, duyan, taniyan, bilen, ulasan, iletişimde olan her kim varsa allah rizasi için bi sözlüğe bak desin, ya da sallasin sözlüğü taffy2g sana ulaşmak istiyor desin.
Sadece merak ediyorum ulan, hepsi bu. Muhtemelen merhaba, hatirladin mi , ahahaha eglendiydik kendine iyi bak diye sonsuza dek bitecek muhabbet ama yemin ediyorum bu adami bulmazsam gözüm açık giderim. Ölmeden ulasmam lazim.
Lutfen, lütfen, lütfen, lütfen gören duyan bilen ulaşabilen biri ulasip derdimi iletsin.
Bu adamı gören, duyan, taniyan, bilen, ulasan, iletişimde olan her kim varsa allah rizasi için bi sözlüğe bak desin, ya da sallasin sözlüğü taffy2g sana ulaşmak istiyor desin.
Sadece merak ediyorum ulan, hepsi bu. Muhtemelen merhaba, hatirladin mi , ahahaha eglendiydik kendine iyi bak diye sonsuza dek bitecek muhabbet ama yemin ediyorum bu adami bulmazsam gözüm açık giderim. Ölmeden ulasmam lazim.
Lutfen, lütfen, lütfen, lütfen gören duyan bilen ulaşabilen biri ulasip derdimi iletsin.
neye nazaran daha iyi ya da daha kötü bir meslektir, elbet tartışılır. ancak; aslında ne doktorluğun memurluktan, ne pazarcılığın sanatçılıktan, ne de imamlığın yüksek mühendislikten daha iyi ya da daha kötü olması söz konusu olmamalıdır. eğer heykelciler de işsiz, iç mimarlar da işsiz, atanamayan öğretmenler de işsiz ise, bu o mesleğin suçu değil; o mesleğin icra edileceği ülkedeki işleyişin suçudur.
şöyle bir yazı okudum; en azından iç mimar olacak arkadaşların okumasını temenni ediyorum. çünkü, bu bölümü okuyan arkadaşlarım mezun olduktan sonra aslında hiçbir güvenceleri olmadığının; hatta güvence bir yana, nasıl önlerine set gerileceğinin ve sömürüleceklerinin kanıtı olan, bir kurumun yozluğunu ortaya koyan bir yazı.
------alıntı------
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür…
Bir meslek odası ne işe yarar?
Türkiye’de içmimarların hakları yoktur. imza yetkileri yoktur. Mesleki güvenceleri yoktur. isteyen herkes, içmimarın görev, yetki, hak ve sorumluluklarını çiğneyebilir, içmimar ile haksız rekabet edebilir, içmimarlık yapabilir.
12 Eylül Faşist Darbesi’nden sonra, içmimarlık, mimarlık mesleğinin uzmanlaşmış bir anasanat dalı olmaktan çıkarıldı, özalizm çizgisinde, kapitalist tüketimcilik anlayışı doğrultusunda “dekorasyon” sömürüsünün aracı haline getirildi. Mimarlık fakültelerinin, mimarlık bölümlerinin, içmimarlık anasanat dalına yetenek sınavıyla alınan öğrencilerin yerine, mimarlık fakültesi olmayan uydurma üniversitelere, uydurma bölümler açıldı, buralara uydurma yöntemlerle alınan zengin çocukları parayla mezun edildi.
Oktay Ekinci’nin bu yüzden “içmimarlık uydurma bir meslektir!” dediği söylenir.
1976’daki Kuruluşundan bu yana içmimarların mesleki haklarını AB yasalarında belirtilen standarda getirememiş olan TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI başarılı mıdır?
Başarılıdır.
Çok başarılıdır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI robotik, reklama dayanan, meslektaşını “tüketici” olarak gören, banker ve süslüdür.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aidat borcunu ödemezsen seni dava eder, icra takibi yaptırır, haciz getirir. Avukatları vardır, saat gibi çalışır, bir tanesi “ODTÜ’nün baş hukuk danışmanı”dır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI, “Sayın üyemiz, maddi zorluk içindesiniz, size destek olmak için aidat borcunuzu siliyoruz, mesleğin para dışında kalan, etik, felsefi, sanatsal kısmındaki çalışmalarınızı takdir ediyoruz” demez, “…Odamız kayıtlarında yukarıda zikredilen yıllara dair herhangi bir aidat ödemeniz görünmemektedir.2011 yılı aidat bedeli olan #132TL# (yüzotuzikiTürkLirası) üzerinden hesaplanan #792TL# (yediyüzdoksan ikiTürkLirası) borcunuzu Ziraat Bankası Yıldızevler ŞubesiIBAN NO: TR89 0001 0009 1957 2091 5650 01 TMMOB içmimarlar Odası hesabına yatırabilir veya ekte gönderilen mail-order formu ile kredi kartı limitinizden kesinti yapılmadan 12 eşit taksit ile ödeyebilirsiniz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bugüne kadar “imza hakkı”nı alamadığı halde “…üyelerimiz borçlarını ödemezlerse; her ne kadar, hukuki yollara başvurmak istemesekte, Odamızın geleceği söz konusu olunca zorunlu kalırsak bu yola da, hiç kimseyi istisna olarak görmeden üzülerek başvuracağımızın bilinmesini isteriz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI ülke savaş ve katliam ortamında acı çekerken “…Yönetim olarak gerçekten SiYASi HEDEFLERiMiZ YOK” der.
“Ayrıca, 2011 yılında Üyesi olduğumuz Uluslararası içmimarlar/içmekan Tasarımcıları Federasyonu, (International Federation of Interior Architects/Designers) [IFI] son genel kurul ve seçimleri neticesinde Yönetim Kurulunda ülkemiz içmimarlarını temsil eden, Şubat ayında, dünyanın çeşitli ülkelerinden davetli 100 tasarımcının katılımı ile New York’da gerçekleşen küresel sempozyumda mesleğin tanımı, çalışma alanları, eğitimi ve hatta adlandırılması konusunda yapılan görüşmeler sonucunda yayınlanan “Interiors Decleration (iç mekanlar Deklerasyonu)”nda yönetim kurulu üyemiz ile temsil edilen, emeği ve imzası olan, TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI…” , “ne yazık ki Olağanüstü Genel Kurula 39 üyeden az katılım olduğu ve bazı üyelerimiz katılan üye sayısının yetersizliğinden dolayı, Olağanüstü Genel Kurulun gerçekleştirilmesine itiraz ettiği için, Olağanüstü Genel Kurul gerçekleştirilemedi” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bir makinedir.
2011 Yılında içmimarlar odasından istifa ettim. Gerekçem, 2004 yılından beri herhangi bir ticari ve mesleki faaliyette bulunmamam, bir kamu üniversitesindeki ikibuçuk yıllık “gönüllü” (TSK’da zorunlu askere verilen maaş gibi, bu kurumda da görev yapmak için zorunlu olarak bana ödenen para, yol masrafımdan azdı, bu yüzden işsizlik yardımım kesildi, SGK borç çıkardı) öğretim görevliliğim dışında yalnızca felsefe ve sanat ile uğraşmam dolayısıyla, bu kuruma bir “borcum” olmadığını düşündüğümü ifade ettiğim halde, herhangi bir yanıt verilmeden, bana icra takibi başlatmalarıydı.
“içmimarlık Mesleği’nin, Mimarlık Mesleği’nin uzmanlaşmış bir dalı olduğunu düşünen bir meslektaş olarak, içmimarlar Odası’nın yalnızca, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu odanızdan istifa ediyorum.”
Diye yazdım.
abdullahalkan2011’de TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI Gn. Sk. Olan Abdullah ALKAN şöyle yanıtladı :
(istifamın yasallaşması için) “…9. madde 2. fıkra gereği istifa talebinizin onaylanması için;istifa talebinizi bildiren dilekçenin aslı,Çalışmıyor iseniz; kendi adınıza veya hizmet akdiyle bir çalışmanızın olmadığına dair Sosyal Güvenlik Kurumundan alacağınız belgelerin,Çalışıyor iseniz; çalıştığınız işyerinden alacağınız yaptığınız işi ve unvanınızı gösteren yazının veya kendi adınıza çalışıyor iseniz yaptığınız işi gösterir vergi kaydının,2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 yıllarına ait üye aidatlarını ödediğinize dair makbuz veya dekontların,Tarafımıza ulaştırılması gerekmektedir.”
inanmıyor beyanıma, meslek üzerinde hiçbir etkisi olmayan bir kurum olduğu halde bürokrasi ile zorluk çıkarıyor. Dalga geçiyor.
Sonra reklam yapıyor :
“…bölümü mezunu, kimi akademik kariyerinde kimi profesyonel hayatında başarılarını ispatlamış kişilerin, iş ve özel hayatlarından fedakarlık ederek gönüllülük esasına dayalı çalışmaları ile bugünlere gelmiştir.”
Nereye gelmiş? Daha 39 kişiyi toplayamıyorsunuz 2015’te.
Hatta şöyle yazdı :
“…Ülkemizde binlerce içmimarlık bölümü mezunu olmasına rağmen mesleğe sahip çıkılmadığı, görev almak emek vermek bir yana ayda, 12 TL gibi komik bir rakamın dahi ödenmediği göz önüne alındığında terbiye sınırlarına daha özenli olmak gerekliliği kaçınılmazdır.”
Para kazanmıyorum beyanımı yalan addedip, “12 TL gibi komik bir rakamın…” diyor. Pazarcı mı bu?
“Terbiye” ediyor.
Sonra “haddimi bildirdi” :
“…içmimarlar Odası’nın yalnızca Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu” düşünmeniz tarafımızca bilgi sahibi olmadan, mesnetsiz ve haddini aşan bir görüş olarak değerlendirilmiştir.”
1985’te girdim ben Akademi’ye. Otuz yıldır bu meslektenim.
Şunu da yazdı :
“…içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu” şeklindeki ifadeniz anayasa ve kanunlar ile kamu kurumu niteliğinde tanımlanan ülkemizde mesleğin en yetkili merciine yöneltilmiş bir hakarettir. Kabul edilemez.
Yapılacak ilk yönetim kurulu toplantımızda bu durum değerlendirmeye alınacaktır.”
Tehdit ediyor.
Yanıt verdim :
“…4.11.2011 Tarihli, 2011/525 sayılı üye aidat borcu hatırlatma yazınız “icraya veririz” tehditi içeriyordu, bu yanıtınız ise “mesleki infaz” tehditi içeriyor. Bişey söyleyeyim mi : “Siz beni infaz edemezsiniz!”
Bilmiyor tabii, 7 Temmuz 2005’te istanbul’da UIA Dünya Mimarlar Sendikası’nın 22.Dünya Mimarlık Kongresi‘nde “Serbest Kürsü”de okuduğum bildirinin başlığı “A Name For The Devil : Decorate Lavishly” idi. Türkçesi : “Şeytan için Bir Ad : Müsrif Dekoratör”
Bunlar kendilerini ne zannediyorlar? Kim bunlar? Nasıl geldiler ele geçirdiler kurumları? Bunların topluma ne faydası var?
Bu TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın, yönetim kurulu seçimlerinden evvel veya üyelik aidatı borcu biriktiği zaman ne kadar başarılı çalışmalar yaptığını anlatan reklam veya borcunu ödemezsen icraya veririz tehditi dışında ne etkisi var meslek üzerinde?
“Bu meslektaşımız iş arıyor, bu firma da eleman arıyor benzeri staj yapmak isteyenlerin CV’leri” içerikli e-posta göndermek mi TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın görevi?
Ülkemizin içinde bulunduğu savaş ve katliam ortamında TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın üyelik aidatını ödemeyenleri haciz talebi ile dava etmesi, meslek etiğine aykırıdır. Bunun yerine zaten sınırlı sayıda aktif üyesi olan meslektaşlarla bireysel görüşmeler yapılarak, insancıl bir yaklaşımla ve tasarruf tedbirleriyle odanın mesleki hakları koruma mücadelesine devam etmesi daha akla uygundur.
Ancak TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür.
Oktay Ekinci “içmimarlık uydurma bir meslektir” dediyse eğer, haklıymış.
Yozlaşmaya karşı meslek etiğini ve meslektaşların haklarını korumak ve geliştirmek için var olan kurumlar bu görevlerini yerine getiremiyorsa artık onlar da yozlaşmanın birer simgesi haline gelir.
Yapılması gereken bu kurumun “kamu kurumu” statüsünden çıkarılması, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunlarının görev, yetki, hak ve sorumluluklarının TMMOB MiMARLAR ODASI bünyesinde belirlenmesidir.
Böylece “içmimar” ünvanı üzerinden sömürü ortadan kalkar.
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
------alıntı------
şöyle bir yazı okudum; en azından iç mimar olacak arkadaşların okumasını temenni ediyorum. çünkü, bu bölümü okuyan arkadaşlarım mezun olduktan sonra aslında hiçbir güvenceleri olmadığının; hatta güvence bir yana, nasıl önlerine set gerileceğinin ve sömürüleceklerinin kanıtı olan, bir kurumun yozluğunu ortaya koyan bir yazı.
------alıntı------
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür…
Bir meslek odası ne işe yarar?
Türkiye’de içmimarların hakları yoktur. imza yetkileri yoktur. Mesleki güvenceleri yoktur. isteyen herkes, içmimarın görev, yetki, hak ve sorumluluklarını çiğneyebilir, içmimar ile haksız rekabet edebilir, içmimarlık yapabilir.
12 Eylül Faşist Darbesi’nden sonra, içmimarlık, mimarlık mesleğinin uzmanlaşmış bir anasanat dalı olmaktan çıkarıldı, özalizm çizgisinde, kapitalist tüketimcilik anlayışı doğrultusunda “dekorasyon” sömürüsünün aracı haline getirildi. Mimarlık fakültelerinin, mimarlık bölümlerinin, içmimarlık anasanat dalına yetenek sınavıyla alınan öğrencilerin yerine, mimarlık fakültesi olmayan uydurma üniversitelere, uydurma bölümler açıldı, buralara uydurma yöntemlerle alınan zengin çocukları parayla mezun edildi.
Oktay Ekinci’nin bu yüzden “içmimarlık uydurma bir meslektir!” dediği söylenir.
1976’daki Kuruluşundan bu yana içmimarların mesleki haklarını AB yasalarında belirtilen standarda getirememiş olan TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI başarılı mıdır?
Başarılıdır.
Çok başarılıdır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI robotik, reklama dayanan, meslektaşını “tüketici” olarak gören, banker ve süslüdür.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aidat borcunu ödemezsen seni dava eder, icra takibi yaptırır, haciz getirir. Avukatları vardır, saat gibi çalışır, bir tanesi “ODTÜ’nün baş hukuk danışmanı”dır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI, “Sayın üyemiz, maddi zorluk içindesiniz, size destek olmak için aidat borcunuzu siliyoruz, mesleğin para dışında kalan, etik, felsefi, sanatsal kısmındaki çalışmalarınızı takdir ediyoruz” demez, “…Odamız kayıtlarında yukarıda zikredilen yıllara dair herhangi bir aidat ödemeniz görünmemektedir.2011 yılı aidat bedeli olan #132TL# (yüzotuzikiTürkLirası) üzerinden hesaplanan #792TL# (yediyüzdoksan ikiTürkLirası) borcunuzu Ziraat Bankası Yıldızevler ŞubesiIBAN NO: TR89 0001 0009 1957 2091 5650 01 TMMOB içmimarlar Odası hesabına yatırabilir veya ekte gönderilen mail-order formu ile kredi kartı limitinizden kesinti yapılmadan 12 eşit taksit ile ödeyebilirsiniz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bugüne kadar “imza hakkı”nı alamadığı halde “…üyelerimiz borçlarını ödemezlerse; her ne kadar, hukuki yollara başvurmak istemesekte, Odamızın geleceği söz konusu olunca zorunlu kalırsak bu yola da, hiç kimseyi istisna olarak görmeden üzülerek başvuracağımızın bilinmesini isteriz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI ülke savaş ve katliam ortamında acı çekerken “…Yönetim olarak gerçekten SiYASi HEDEFLERiMiZ YOK” der.
“Ayrıca, 2011 yılında Üyesi olduğumuz Uluslararası içmimarlar/içmekan Tasarımcıları Federasyonu, (International Federation of Interior Architects/Designers) [IFI] son genel kurul ve seçimleri neticesinde Yönetim Kurulunda ülkemiz içmimarlarını temsil eden, Şubat ayında, dünyanın çeşitli ülkelerinden davetli 100 tasarımcının katılımı ile New York’da gerçekleşen küresel sempozyumda mesleğin tanımı, çalışma alanları, eğitimi ve hatta adlandırılması konusunda yapılan görüşmeler sonucunda yayınlanan “Interiors Decleration (iç mekanlar Deklerasyonu)”nda yönetim kurulu üyemiz ile temsil edilen, emeği ve imzası olan, TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI…” , “ne yazık ki Olağanüstü Genel Kurula 39 üyeden az katılım olduğu ve bazı üyelerimiz katılan üye sayısının yetersizliğinden dolayı, Olağanüstü Genel Kurulun gerçekleştirilmesine itiraz ettiği için, Olağanüstü Genel Kurul gerçekleştirilemedi” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bir makinedir.
2011 Yılında içmimarlar odasından istifa ettim. Gerekçem, 2004 yılından beri herhangi bir ticari ve mesleki faaliyette bulunmamam, bir kamu üniversitesindeki ikibuçuk yıllık “gönüllü” (TSK’da zorunlu askere verilen maaş gibi, bu kurumda da görev yapmak için zorunlu olarak bana ödenen para, yol masrafımdan azdı, bu yüzden işsizlik yardımım kesildi, SGK borç çıkardı) öğretim görevliliğim dışında yalnızca felsefe ve sanat ile uğraşmam dolayısıyla, bu kuruma bir “borcum” olmadığını düşündüğümü ifade ettiğim halde, herhangi bir yanıt verilmeden, bana icra takibi başlatmalarıydı.
“içmimarlık Mesleği’nin, Mimarlık Mesleği’nin uzmanlaşmış bir dalı olduğunu düşünen bir meslektaş olarak, içmimarlar Odası’nın yalnızca, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu odanızdan istifa ediyorum.”
Diye yazdım.
abdullahalkan2011’de TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI Gn. Sk. Olan Abdullah ALKAN şöyle yanıtladı :
(istifamın yasallaşması için) “…9. madde 2. fıkra gereği istifa talebinizin onaylanması için;istifa talebinizi bildiren dilekçenin aslı,Çalışmıyor iseniz; kendi adınıza veya hizmet akdiyle bir çalışmanızın olmadığına dair Sosyal Güvenlik Kurumundan alacağınız belgelerin,Çalışıyor iseniz; çalıştığınız işyerinden alacağınız yaptığınız işi ve unvanınızı gösteren yazının veya kendi adınıza çalışıyor iseniz yaptığınız işi gösterir vergi kaydının,2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 yıllarına ait üye aidatlarını ödediğinize dair makbuz veya dekontların,Tarafımıza ulaştırılması gerekmektedir.”
inanmıyor beyanıma, meslek üzerinde hiçbir etkisi olmayan bir kurum olduğu halde bürokrasi ile zorluk çıkarıyor. Dalga geçiyor.
Sonra reklam yapıyor :
“…bölümü mezunu, kimi akademik kariyerinde kimi profesyonel hayatında başarılarını ispatlamış kişilerin, iş ve özel hayatlarından fedakarlık ederek gönüllülük esasına dayalı çalışmaları ile bugünlere gelmiştir.”
Nereye gelmiş? Daha 39 kişiyi toplayamıyorsunuz 2015’te.
Hatta şöyle yazdı :
“…Ülkemizde binlerce içmimarlık bölümü mezunu olmasına rağmen mesleğe sahip çıkılmadığı, görev almak emek vermek bir yana ayda, 12 TL gibi komik bir rakamın dahi ödenmediği göz önüne alındığında terbiye sınırlarına daha özenli olmak gerekliliği kaçınılmazdır.”
Para kazanmıyorum beyanımı yalan addedip, “12 TL gibi komik bir rakamın…” diyor. Pazarcı mı bu?
“Terbiye” ediyor.
Sonra “haddimi bildirdi” :
“…içmimarlar Odası’nın yalnızca Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu” düşünmeniz tarafımızca bilgi sahibi olmadan, mesnetsiz ve haddini aşan bir görüş olarak değerlendirilmiştir.”
1985’te girdim ben Akademi’ye. Otuz yıldır bu meslektenim.
Şunu da yazdı :
“…içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu” şeklindeki ifadeniz anayasa ve kanunlar ile kamu kurumu niteliğinde tanımlanan ülkemizde mesleğin en yetkili merciine yöneltilmiş bir hakarettir. Kabul edilemez.
Yapılacak ilk yönetim kurulu toplantımızda bu durum değerlendirmeye alınacaktır.”
Tehdit ediyor.
Yanıt verdim :
“…4.11.2011 Tarihli, 2011/525 sayılı üye aidat borcu hatırlatma yazınız “icraya veririz” tehditi içeriyordu, bu yanıtınız ise “mesleki infaz” tehditi içeriyor. Bişey söyleyeyim mi : “Siz beni infaz edemezsiniz!”
Bilmiyor tabii, 7 Temmuz 2005’te istanbul’da UIA Dünya Mimarlar Sendikası’nın 22.Dünya Mimarlık Kongresi‘nde “Serbest Kürsü”de okuduğum bildirinin başlığı “A Name For The Devil : Decorate Lavishly” idi. Türkçesi : “Şeytan için Bir Ad : Müsrif Dekoratör”
Bunlar kendilerini ne zannediyorlar? Kim bunlar? Nasıl geldiler ele geçirdiler kurumları? Bunların topluma ne faydası var?
Bu TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın, yönetim kurulu seçimlerinden evvel veya üyelik aidatı borcu biriktiği zaman ne kadar başarılı çalışmalar yaptığını anlatan reklam veya borcunu ödemezsen icraya veririz tehditi dışında ne etkisi var meslek üzerinde?
“Bu meslektaşımız iş arıyor, bu firma da eleman arıyor benzeri staj yapmak isteyenlerin CV’leri” içerikli e-posta göndermek mi TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın görevi?
Ülkemizin içinde bulunduğu savaş ve katliam ortamında TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın üyelik aidatını ödemeyenleri haciz talebi ile dava etmesi, meslek etiğine aykırıdır. Bunun yerine zaten sınırlı sayıda aktif üyesi olan meslektaşlarla bireysel görüşmeler yapılarak, insancıl bir yaklaşımla ve tasarruf tedbirleriyle odanın mesleki hakları koruma mücadelesine devam etmesi daha akla uygundur.
Ancak TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür.
Oktay Ekinci “içmimarlık uydurma bir meslektir” dediyse eğer, haklıymış.
Yozlaşmaya karşı meslek etiğini ve meslektaşların haklarını korumak ve geliştirmek için var olan kurumlar bu görevlerini yerine getiremiyorsa artık onlar da yozlaşmanın birer simgesi haline gelir.
Yapılması gereken bu kurumun “kamu kurumu” statüsünden çıkarılması, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunlarının görev, yetki, hak ve sorumluluklarının TMMOB MiMARLAR ODASI bünyesinde belirlenmesidir.
Böylece “içmimar” ünvanı üzerinden sömürü ortadan kalkar.
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
------alıntı------
neye nazaran daha iyi ya da daha kötü bir meslektir, elbet tartışılır. ancak; aslında ne doktorluğun memurluktan, ne pazarcılığın sanatçılıktan, ne de imamlığın yüksek mühendislikten daha iyi ya da daha kötü olması söz konusu olmamalıdır. eğer heykelciler de işsiz, iç mimarlar da işsiz, atanamayan öğretmenler de işsiz ise, bu o mesleğin suçu değil; o mesleğin icra edileceği ülkedeki işleyişin suçudur.
şöyle bir yazı okudum; en azından iç mimar olacak arkadaşların okumasını temenni ediyorum. çünkü, bu bölümü okuyan arkadaşlarım mezun olduktan sonra aslında hiçbir güvenceleri olmadığının; hatta güvence bir yana, nasıl önlerine set gerileceğinin ve sömürüleceklerinin kanıtı olan, bir kurumun yozluğunu ortaya koyan bir yazı.
------alıntı------
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür…
Bir meslek odası ne işe yarar?
Türkiye’de içmimarların hakları yoktur. imza yetkileri yoktur. Mesleki güvenceleri yoktur. isteyen herkes, içmimarın görev, yetki, hak ve sorumluluklarını çiğneyebilir, içmimar ile haksız rekabet edebilir, içmimarlık yapabilir.
12 Eylül Faşist Darbesi’nden sonra, içmimarlık, mimarlık mesleğinin uzmanlaşmış bir anasanat dalı olmaktan çıkarıldı, özalizm çizgisinde, kapitalist tüketimcilik anlayışı doğrultusunda “dekorasyon” sömürüsünün aracı haline getirildi. Mimarlık fakültelerinin, mimarlık bölümlerinin, içmimarlık anasanat dalına yetenek sınavıyla alınan öğrencilerin yerine, mimarlık fakültesi olmayan uydurma üniversitelere, uydurma bölümler açıldı, buralara uydurma yöntemlerle alınan zengin çocukları parayla mezun edildi.
Oktay Ekinci’nin bu yüzden “içmimarlık uydurma bir meslektir!” dediği söylenir.
1976’daki Kuruluşundan bu yana içmimarların mesleki haklarını AB yasalarında belirtilen standarda getirememiş olan TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI başarılı mıdır?
Başarılıdır.
Çok başarılıdır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI robotik, reklama dayanan, meslektaşını “tüketici” olarak gören, banker ve süslüdür.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aidat borcunu ödemezsen seni dava eder, icra takibi yaptırır, haciz getirir. Avukatları vardır, saat gibi çalışır, bir tanesi “ODTÜ’nün baş hukuk danışmanı”dır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI, “Sayın üyemiz, maddi zorluk içindesiniz, size destek olmak için aidat borcunuzu siliyoruz, mesleğin para dışında kalan, etik, felsefi, sanatsal kısmındaki çalışmalarınızı takdir ediyoruz” demez, “…Odamız kayıtlarında yukarıda zikredilen yıllara dair herhangi bir aidat ödemeniz görünmemektedir.2011 yılı aidat bedeli olan #132TL# (yüzotuzikiTürkLirası) üzerinden hesaplanan #792TL# (yediyüzdoksan ikiTürkLirası) borcunuzu Ziraat Bankası Yıldızevler ŞubesiIBAN NO: TR89 0001 0009 1957 2091 5650 01 TMMOB içmimarlar Odası hesabına yatırabilir veya ekte gönderilen mail-order formu ile kredi kartı limitinizden kesinti yapılmadan 12 eşit taksit ile ödeyebilirsiniz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bugüne kadar “imza hakkı”nı alamadığı halde “…üyelerimiz borçlarını ödemezlerse; her ne kadar, hukuki yollara başvurmak istemesekte, Odamızın geleceği söz konusu olunca zorunlu kalırsak bu yola da, hiç kimseyi istisna olarak görmeden üzülerek başvuracağımızın bilinmesini isteriz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI ülke savaş ve katliam ortamında acı çekerken “…Yönetim olarak gerçekten SiYASi HEDEFLERiMiZ YOK” der.
“Ayrıca, 2011 yılında Üyesi olduğumuz Uluslararası içmimarlar/içmekan Tasarımcıları Federasyonu, (International Federation of Interior Architects/Designers) [IFI] son genel kurul ve seçimleri neticesinde Yönetim Kurulunda ülkemiz içmimarlarını temsil eden, Şubat ayında, dünyanın çeşitli ülkelerinden davetli 100 tasarımcının katılımı ile New York’da gerçekleşen küresel sempozyumda mesleğin tanımı, çalışma alanları, eğitimi ve hatta adlandırılması konusunda yapılan görüşmeler sonucunda yayınlanan “Interiors Decleration (iç mekanlar Deklerasyonu)”nda yönetim kurulu üyemiz ile temsil edilen, emeği ve imzası olan, TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI…” , “ne yazık ki Olağanüstü Genel Kurula 39 üyeden az katılım olduğu ve bazı üyelerimiz katılan üye sayısının yetersizliğinden dolayı, Olağanüstü Genel Kurulun gerçekleştirilmesine itiraz ettiği için, Olağanüstü Genel Kurul gerçekleştirilemedi” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bir makinedir.
2011 Yılında içmimarlar odasından istifa ettim. Gerekçem, 2004 yılından beri herhangi bir ticari ve mesleki faaliyette bulunmamam, bir kamu üniversitesindeki ikibuçuk yıllık “gönüllü” (TSK’da zorunlu askere verilen maaş gibi, bu kurumda da görev yapmak için zorunlu olarak bana ödenen para, yol masrafımdan azdı, bu yüzden işsizlik yardımım kesildi, SGK borç çıkardı) öğretim görevliliğim dışında yalnızca felsefe ve sanat ile uğraşmam dolayısıyla, bu kuruma bir “borcum” olmadığını düşündüğümü ifade ettiğim halde, herhangi bir yanıt verilmeden, bana icra takibi başlatmalarıydı.
“içmimarlık Mesleği’nin, Mimarlık Mesleği’nin uzmanlaşmış bir dalı olduğunu düşünen bir meslektaş olarak, içmimarlar Odası’nın yalnızca, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu odanızdan istifa ediyorum.”
Diye yazdım.
abdullahalkan2011’de TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI Gn. Sk. Olan Abdullah ALKAN şöyle yanıtladı :
(istifamın yasallaşması için) “…9. madde 2. fıkra gereği istifa talebinizin onaylanması için;istifa talebinizi bildiren dilekçenin aslı,Çalışmıyor iseniz; kendi adınıza veya hizmet akdiyle bir çalışmanızın olmadığına dair Sosyal Güvenlik Kurumundan alacağınız belgelerin,Çalışıyor iseniz; çalıştığınız işyerinden alacağınız yaptığınız işi ve unvanınızı gösteren yazının veya kendi adınıza çalışıyor iseniz yaptığınız işi gösterir vergi kaydının,2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 yıllarına ait üye aidatlarını ödediğinize dair makbuz veya dekontların,Tarafımıza ulaştırılması gerekmektedir.”
inanmıyor beyanıma, meslek üzerinde hiçbir etkisi olmayan bir kurum olduğu halde bürokrasi ile zorluk çıkarıyor. Dalga geçiyor.
Sonra reklam yapıyor :
“…bölümü mezunu, kimi akademik kariyerinde kimi profesyonel hayatında başarılarını ispatlamış kişilerin, iş ve özel hayatlarından fedakarlık ederek gönüllülük esasına dayalı çalışmaları ile bugünlere gelmiştir.”
Nereye gelmiş? Daha 39 kişiyi toplayamıyorsunuz 2015’te.
Hatta şöyle yazdı :
“…Ülkemizde binlerce içmimarlık bölümü mezunu olmasına rağmen mesleğe sahip çıkılmadığı, görev almak emek vermek bir yana ayda, 12 TL gibi komik bir rakamın dahi ödenmediği göz önüne alındığında terbiye sınırlarına daha özenli olmak gerekliliği kaçınılmazdır.”
Para kazanmıyorum beyanımı yalan addedip, “12 TL gibi komik bir rakamın…” diyor. Pazarcı mı bu?
“Terbiye” ediyor.
Sonra “haddimi bildirdi” :
“…içmimarlar Odası’nın yalnızca Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu” düşünmeniz tarafımızca bilgi sahibi olmadan, mesnetsiz ve haddini aşan bir görüş olarak değerlendirilmiştir.”
1985’te girdim ben Akademi’ye. Otuz yıldır bu meslektenim.
Şunu da yazdı :
“…içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu” şeklindeki ifadeniz anayasa ve kanunlar ile kamu kurumu niteliğinde tanımlanan ülkemizde mesleğin en yetkili merciine yöneltilmiş bir hakarettir. Kabul edilemez.
Yapılacak ilk yönetim kurulu toplantımızda bu durum değerlendirmeye alınacaktır.”
Tehdit ediyor.
Yanıt verdim :
“…4.11.2011 Tarihli, 2011/525 sayılı üye aidat borcu hatırlatma yazınız “icraya veririz” tehditi içeriyordu, bu yanıtınız ise “mesleki infaz” tehditi içeriyor. Bişey söyleyeyim mi : “Siz beni infaz edemezsiniz!”
Bilmiyor tabii, 7 Temmuz 2005’te istanbul’da UIA Dünya Mimarlar Sendikası’nın 22.Dünya Mimarlık Kongresi‘nde “Serbest Kürsü”de okuduğum bildirinin başlığı “A Name For The Devil : Decorate Lavishly” idi. Türkçesi : “Şeytan için Bir Ad : Müsrif Dekoratör”
Bunlar kendilerini ne zannediyorlar? Kim bunlar? Nasıl geldiler ele geçirdiler kurumları? Bunların topluma ne faydası var?
Bu TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın, yönetim kurulu seçimlerinden evvel veya üyelik aidatı borcu biriktiği zaman ne kadar başarılı çalışmalar yaptığını anlatan reklam veya borcunu ödemezsen icraya veririz tehditi dışında ne etkisi var meslek üzerinde?
“Bu meslektaşımız iş arıyor, bu firma da eleman arıyor benzeri staj yapmak isteyenlerin CV’leri” içerikli e-posta göndermek mi TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın görevi?
Ülkemizin içinde bulunduğu savaş ve katliam ortamında TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın üyelik aidatını ödemeyenleri haciz talebi ile dava etmesi, meslek etiğine aykırıdır. Bunun yerine zaten sınırlı sayıda aktif üyesi olan meslektaşlarla bireysel görüşmeler yapılarak, insancıl bir yaklaşımla ve tasarruf tedbirleriyle odanın mesleki hakları koruma mücadelesine devam etmesi daha akla uygundur.
Ancak TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür.
Oktay Ekinci “içmimarlık uydurma bir meslektir” dediyse eğer, haklıymış.
Yozlaşmaya karşı meslek etiğini ve meslektaşların haklarını korumak ve geliştirmek için var olan kurumlar bu görevlerini yerine getiremiyorsa artık onlar da yozlaşmanın birer simgesi haline gelir.
Yapılması gereken bu kurumun “kamu kurumu” statüsünden çıkarılması, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunlarının görev, yetki, hak ve sorumluluklarının TMMOB MiMARLAR ODASI bünyesinde belirlenmesidir.
Böylece “içmimar” ünvanı üzerinden sömürü ortadan kalkar.
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
------alıntı------
şöyle bir yazı okudum; en azından iç mimar olacak arkadaşların okumasını temenni ediyorum. çünkü, bu bölümü okuyan arkadaşlarım mezun olduktan sonra aslında hiçbir güvenceleri olmadığının; hatta güvence bir yana, nasıl önlerine set gerileceğinin ve sömürüleceklerinin kanıtı olan, bir kurumun yozluğunu ortaya koyan bir yazı.
------alıntı------
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür…
Bir meslek odası ne işe yarar?
Türkiye’de içmimarların hakları yoktur. imza yetkileri yoktur. Mesleki güvenceleri yoktur. isteyen herkes, içmimarın görev, yetki, hak ve sorumluluklarını çiğneyebilir, içmimar ile haksız rekabet edebilir, içmimarlık yapabilir.
12 Eylül Faşist Darbesi’nden sonra, içmimarlık, mimarlık mesleğinin uzmanlaşmış bir anasanat dalı olmaktan çıkarıldı, özalizm çizgisinde, kapitalist tüketimcilik anlayışı doğrultusunda “dekorasyon” sömürüsünün aracı haline getirildi. Mimarlık fakültelerinin, mimarlık bölümlerinin, içmimarlık anasanat dalına yetenek sınavıyla alınan öğrencilerin yerine, mimarlık fakültesi olmayan uydurma üniversitelere, uydurma bölümler açıldı, buralara uydurma yöntemlerle alınan zengin çocukları parayla mezun edildi.
Oktay Ekinci’nin bu yüzden “içmimarlık uydurma bir meslektir!” dediği söylenir.
1976’daki Kuruluşundan bu yana içmimarların mesleki haklarını AB yasalarında belirtilen standarda getirememiş olan TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI başarılı mıdır?
Başarılıdır.
Çok başarılıdır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI robotik, reklama dayanan, meslektaşını “tüketici” olarak gören, banker ve süslüdür.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aidat borcunu ödemezsen seni dava eder, icra takibi yaptırır, haciz getirir. Avukatları vardır, saat gibi çalışır, bir tanesi “ODTÜ’nün baş hukuk danışmanı”dır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI, “Sayın üyemiz, maddi zorluk içindesiniz, size destek olmak için aidat borcunuzu siliyoruz, mesleğin para dışında kalan, etik, felsefi, sanatsal kısmındaki çalışmalarınızı takdir ediyoruz” demez, “…Odamız kayıtlarında yukarıda zikredilen yıllara dair herhangi bir aidat ödemeniz görünmemektedir.2011 yılı aidat bedeli olan #132TL# (yüzotuzikiTürkLirası) üzerinden hesaplanan #792TL# (yediyüzdoksan ikiTürkLirası) borcunuzu Ziraat Bankası Yıldızevler ŞubesiIBAN NO: TR89 0001 0009 1957 2091 5650 01 TMMOB içmimarlar Odası hesabına yatırabilir veya ekte gönderilen mail-order formu ile kredi kartı limitinizden kesinti yapılmadan 12 eşit taksit ile ödeyebilirsiniz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bugüne kadar “imza hakkı”nı alamadığı halde “…üyelerimiz borçlarını ödemezlerse; her ne kadar, hukuki yollara başvurmak istemesekte, Odamızın geleceği söz konusu olunca zorunlu kalırsak bu yola da, hiç kimseyi istisna olarak görmeden üzülerek başvuracağımızın bilinmesini isteriz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI ülke savaş ve katliam ortamında acı çekerken “…Yönetim olarak gerçekten SiYASi HEDEFLERiMiZ YOK” der.
“Ayrıca, 2011 yılında Üyesi olduğumuz Uluslararası içmimarlar/içmekan Tasarımcıları Federasyonu, (International Federation of Interior Architects/Designers) [IFI] son genel kurul ve seçimleri neticesinde Yönetim Kurulunda ülkemiz içmimarlarını temsil eden, Şubat ayında, dünyanın çeşitli ülkelerinden davetli 100 tasarımcının katılımı ile New York’da gerçekleşen küresel sempozyumda mesleğin tanımı, çalışma alanları, eğitimi ve hatta adlandırılması konusunda yapılan görüşmeler sonucunda yayınlanan “Interiors Decleration (iç mekanlar Deklerasyonu)”nda yönetim kurulu üyemiz ile temsil edilen, emeği ve imzası olan, TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI…” , “ne yazık ki Olağanüstü Genel Kurula 39 üyeden az katılım olduğu ve bazı üyelerimiz katılan üye sayısının yetersizliğinden dolayı, Olağanüstü Genel Kurulun gerçekleştirilmesine itiraz ettiği için, Olağanüstü Genel Kurul gerçekleştirilemedi” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bir makinedir.
2011 Yılında içmimarlar odasından istifa ettim. Gerekçem, 2004 yılından beri herhangi bir ticari ve mesleki faaliyette bulunmamam, bir kamu üniversitesindeki ikibuçuk yıllık “gönüllü” (TSK’da zorunlu askere verilen maaş gibi, bu kurumda da görev yapmak için zorunlu olarak bana ödenen para, yol masrafımdan azdı, bu yüzden işsizlik yardımım kesildi, SGK borç çıkardı) öğretim görevliliğim dışında yalnızca felsefe ve sanat ile uğraşmam dolayısıyla, bu kuruma bir “borcum” olmadığını düşündüğümü ifade ettiğim halde, herhangi bir yanıt verilmeden, bana icra takibi başlatmalarıydı.
“içmimarlık Mesleği’nin, Mimarlık Mesleği’nin uzmanlaşmış bir dalı olduğunu düşünen bir meslektaş olarak, içmimarlar Odası’nın yalnızca, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu odanızdan istifa ediyorum.”
Diye yazdım.
abdullahalkan2011’de TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI Gn. Sk. Olan Abdullah ALKAN şöyle yanıtladı :
(istifamın yasallaşması için) “…9. madde 2. fıkra gereği istifa talebinizin onaylanması için;istifa talebinizi bildiren dilekçenin aslı,Çalışmıyor iseniz; kendi adınıza veya hizmet akdiyle bir çalışmanızın olmadığına dair Sosyal Güvenlik Kurumundan alacağınız belgelerin,Çalışıyor iseniz; çalıştığınız işyerinden alacağınız yaptığınız işi ve unvanınızı gösteren yazının veya kendi adınıza çalışıyor iseniz yaptığınız işi gösterir vergi kaydının,2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 yıllarına ait üye aidatlarını ödediğinize dair makbuz veya dekontların,Tarafımıza ulaştırılması gerekmektedir.”
inanmıyor beyanıma, meslek üzerinde hiçbir etkisi olmayan bir kurum olduğu halde bürokrasi ile zorluk çıkarıyor. Dalga geçiyor.
Sonra reklam yapıyor :
“…bölümü mezunu, kimi akademik kariyerinde kimi profesyonel hayatında başarılarını ispatlamış kişilerin, iş ve özel hayatlarından fedakarlık ederek gönüllülük esasına dayalı çalışmaları ile bugünlere gelmiştir.”
Nereye gelmiş? Daha 39 kişiyi toplayamıyorsunuz 2015’te.
Hatta şöyle yazdı :
“…Ülkemizde binlerce içmimarlık bölümü mezunu olmasına rağmen mesleğe sahip çıkılmadığı, görev almak emek vermek bir yana ayda, 12 TL gibi komik bir rakamın dahi ödenmediği göz önüne alındığında terbiye sınırlarına daha özenli olmak gerekliliği kaçınılmazdır.”
Para kazanmıyorum beyanımı yalan addedip, “12 TL gibi komik bir rakamın…” diyor. Pazarcı mı bu?
“Terbiye” ediyor.
Sonra “haddimi bildirdi” :
“…içmimarlar Odası’nın yalnızca Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu” düşünmeniz tarafımızca bilgi sahibi olmadan, mesnetsiz ve haddini aşan bir görüş olarak değerlendirilmiştir.”
1985’te girdim ben Akademi’ye. Otuz yıldır bu meslektenim.
Şunu da yazdı :
“…içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu” şeklindeki ifadeniz anayasa ve kanunlar ile kamu kurumu niteliğinde tanımlanan ülkemizde mesleğin en yetkili merciine yöneltilmiş bir hakarettir. Kabul edilemez.
Yapılacak ilk yönetim kurulu toplantımızda bu durum değerlendirmeye alınacaktır.”
Tehdit ediyor.
Yanıt verdim :
“…4.11.2011 Tarihli, 2011/525 sayılı üye aidat borcu hatırlatma yazınız “icraya veririz” tehditi içeriyordu, bu yanıtınız ise “mesleki infaz” tehditi içeriyor. Bişey söyleyeyim mi : “Siz beni infaz edemezsiniz!”
Bilmiyor tabii, 7 Temmuz 2005’te istanbul’da UIA Dünya Mimarlar Sendikası’nın 22.Dünya Mimarlık Kongresi‘nde “Serbest Kürsü”de okuduğum bildirinin başlığı “A Name For The Devil : Decorate Lavishly” idi. Türkçesi : “Şeytan için Bir Ad : Müsrif Dekoratör”
Bunlar kendilerini ne zannediyorlar? Kim bunlar? Nasıl geldiler ele geçirdiler kurumları? Bunların topluma ne faydası var?
Bu TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın, yönetim kurulu seçimlerinden evvel veya üyelik aidatı borcu biriktiği zaman ne kadar başarılı çalışmalar yaptığını anlatan reklam veya borcunu ödemezsen icraya veririz tehditi dışında ne etkisi var meslek üzerinde?
“Bu meslektaşımız iş arıyor, bu firma da eleman arıyor benzeri staj yapmak isteyenlerin CV’leri” içerikli e-posta göndermek mi TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın görevi?
Ülkemizin içinde bulunduğu savaş ve katliam ortamında TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın üyelik aidatını ödemeyenleri haciz talebi ile dava etmesi, meslek etiğine aykırıdır. Bunun yerine zaten sınırlı sayıda aktif üyesi olan meslektaşlarla bireysel görüşmeler yapılarak, insancıl bir yaklaşımla ve tasarruf tedbirleriyle odanın mesleki hakları koruma mücadelesine devam etmesi daha akla uygundur.
Ancak TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür.
Oktay Ekinci “içmimarlık uydurma bir meslektir” dediyse eğer, haklıymış.
Yozlaşmaya karşı meslek etiğini ve meslektaşların haklarını korumak ve geliştirmek için var olan kurumlar bu görevlerini yerine getiremiyorsa artık onlar da yozlaşmanın birer simgesi haline gelir.
Yapılması gereken bu kurumun “kamu kurumu” statüsünden çıkarılması, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunlarının görev, yetki, hak ve sorumluluklarının TMMOB MiMARLAR ODASI bünyesinde belirlenmesidir.
Böylece “içmimar” ünvanı üzerinden sömürü ortadan kalkar.
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
------alıntı------
neye nazaran daha iyi ya da daha kötü bir meslektir, elbet tartışılır. ancak; aslında ne doktorluğun memurluktan, ne pazarcılığın sanatçılıktan, ne de imamlığın yüksek mühendislikten daha iyi ya da daha kötü olması söz konusu olmamalıdır. eğer heykelciler de işsiz, iç mimarlar da işsiz, atanamayan öğretmenler de işsiz ise, bu o mesleğin suçu değil; o mesleğin icra edileceği ülkedeki işleyişin suçudur.
şöyle bir yazı okudum; en azından iç mimar olacak arkadaşların okumasını temenni ediyorum. çünkü, bu bölümü okuyan arkadaşlarım mezun olduktan sonra aslında hiçbir güvenceleri olmadığının; hatta güvence bir yana, nasıl önlerine set gerileceğinin ve sömürüleceklerinin kanıtı olan, bir kurumun yozluğunu ortaya koyan bir yazı.
------alıntı------
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür…
Bir meslek odası ne işe yarar?
Türkiye’de içmimarların hakları yoktur. imza yetkileri yoktur. Mesleki güvenceleri yoktur. isteyen herkes, içmimarın görev, yetki, hak ve sorumluluklarını çiğneyebilir, içmimar ile haksız rekabet edebilir, içmimarlık yapabilir.
12 Eylül Faşist Darbesi’nden sonra, içmimarlık, mimarlık mesleğinin uzmanlaşmış bir anasanat dalı olmaktan çıkarıldı, özalizm çizgisinde, kapitalist tüketimcilik anlayışı doğrultusunda “dekorasyon” sömürüsünün aracı haline getirildi. Mimarlık fakültelerinin, mimarlık bölümlerinin, içmimarlık anasanat dalına yetenek sınavıyla alınan öğrencilerin yerine, mimarlık fakültesi olmayan uydurma üniversitelere, uydurma bölümler açıldı, buralara uydurma yöntemlerle alınan zengin çocukları parayla mezun edildi.
Oktay Ekinci’nin bu yüzden “içmimarlık uydurma bir meslektir!” dediği söylenir.
1976’daki Kuruluşundan bu yana içmimarların mesleki haklarını AB yasalarında belirtilen standarda getirememiş olan TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI başarılı mıdır?
Başarılıdır.
Çok başarılıdır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI robotik, reklama dayanan, meslektaşını “tüketici” olarak gören, banker ve süslüdür.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aidat borcunu ödemezsen seni dava eder, icra takibi yaptırır, haciz getirir. Avukatları vardır, saat gibi çalışır, bir tanesi “ODTÜ’nün baş hukuk danışmanı”dır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI, “Sayın üyemiz, maddi zorluk içindesiniz, size destek olmak için aidat borcunuzu siliyoruz, mesleğin para dışında kalan, etik, felsefi, sanatsal kısmındaki çalışmalarınızı takdir ediyoruz” demez, “…Odamız kayıtlarında yukarıda zikredilen yıllara dair herhangi bir aidat ödemeniz görünmemektedir.2011 yılı aidat bedeli olan #132TL# (yüzotuzikiTürkLirası) üzerinden hesaplanan #792TL# (yediyüzdoksan ikiTürkLirası) borcunuzu Ziraat Bankası Yıldızevler ŞubesiIBAN NO: TR89 0001 0009 1957 2091 5650 01 TMMOB içmimarlar Odası hesabına yatırabilir veya ekte gönderilen mail-order formu ile kredi kartı limitinizden kesinti yapılmadan 12 eşit taksit ile ödeyebilirsiniz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bugüne kadar “imza hakkı”nı alamadığı halde “…üyelerimiz borçlarını ödemezlerse; her ne kadar, hukuki yollara başvurmak istemesekte, Odamızın geleceği söz konusu olunca zorunlu kalırsak bu yola da, hiç kimseyi istisna olarak görmeden üzülerek başvuracağımızın bilinmesini isteriz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI ülke savaş ve katliam ortamında acı çekerken “…Yönetim olarak gerçekten SiYASi HEDEFLERiMiZ YOK” der.
“Ayrıca, 2011 yılında Üyesi olduğumuz Uluslararası içmimarlar/içmekan Tasarımcıları Federasyonu, (International Federation of Interior Architects/Designers) [IFI] son genel kurul ve seçimleri neticesinde Yönetim Kurulunda ülkemiz içmimarlarını temsil eden, Şubat ayında, dünyanın çeşitli ülkelerinden davetli 100 tasarımcının katılımı ile New York’da gerçekleşen küresel sempozyumda mesleğin tanımı, çalışma alanları, eğitimi ve hatta adlandırılması konusunda yapılan görüşmeler sonucunda yayınlanan “Interiors Decleration (iç mekanlar Deklerasyonu)”nda yönetim kurulu üyemiz ile temsil edilen, emeği ve imzası olan, TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI…” , “ne yazık ki Olağanüstü Genel Kurula 39 üyeden az katılım olduğu ve bazı üyelerimiz katılan üye sayısının yetersizliğinden dolayı, Olağanüstü Genel Kurulun gerçekleştirilmesine itiraz ettiği için, Olağanüstü Genel Kurul gerçekleştirilemedi” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bir makinedir.
2011 Yılında içmimarlar odasından istifa ettim. Gerekçem, 2004 yılından beri herhangi bir ticari ve mesleki faaliyette bulunmamam, bir kamu üniversitesindeki ikibuçuk yıllık “gönüllü” (TSK’da zorunlu askere verilen maaş gibi, bu kurumda da görev yapmak için zorunlu olarak bana ödenen para, yol masrafımdan azdı, bu yüzden işsizlik yardımım kesildi, SGK borç çıkardı) öğretim görevliliğim dışında yalnızca felsefe ve sanat ile uğraşmam dolayısıyla, bu kuruma bir “borcum” olmadığını düşündüğümü ifade ettiğim halde, herhangi bir yanıt verilmeden, bana icra takibi başlatmalarıydı.
“içmimarlık Mesleği’nin, Mimarlık Mesleği’nin uzmanlaşmış bir dalı olduğunu düşünen bir meslektaş olarak, içmimarlar Odası’nın yalnızca, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu odanızdan istifa ediyorum.”
Diye yazdım.
abdullahalkan2011’de TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI Gn. Sk. Olan Abdullah ALKAN şöyle yanıtladı :
(istifamın yasallaşması için) “…9. madde 2. fıkra gereği istifa talebinizin onaylanması için;istifa talebinizi bildiren dilekçenin aslı,Çalışmıyor iseniz; kendi adınıza veya hizmet akdiyle bir çalışmanızın olmadığına dair Sosyal Güvenlik Kurumundan alacağınız belgelerin,Çalışıyor iseniz; çalıştığınız işyerinden alacağınız yaptığınız işi ve unvanınızı gösteren yazının veya kendi adınıza çalışıyor iseniz yaptığınız işi gösterir vergi kaydının,2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 yıllarına ait üye aidatlarını ödediğinize dair makbuz veya dekontların,Tarafımıza ulaştırılması gerekmektedir.”
inanmıyor beyanıma, meslek üzerinde hiçbir etkisi olmayan bir kurum olduğu halde bürokrasi ile zorluk çıkarıyor. Dalga geçiyor.
Sonra reklam yapıyor :
“…bölümü mezunu, kimi akademik kariyerinde kimi profesyonel hayatında başarılarını ispatlamış kişilerin, iş ve özel hayatlarından fedakarlık ederek gönüllülük esasına dayalı çalışmaları ile bugünlere gelmiştir.”
Nereye gelmiş? Daha 39 kişiyi toplayamıyorsunuz 2015’te.
Hatta şöyle yazdı :
“…Ülkemizde binlerce içmimarlık bölümü mezunu olmasına rağmen mesleğe sahip çıkılmadığı, görev almak emek vermek bir yana ayda, 12 TL gibi komik bir rakamın dahi ödenmediği göz önüne alındığında terbiye sınırlarına daha özenli olmak gerekliliği kaçınılmazdır.”
Para kazanmıyorum beyanımı yalan addedip, “12 TL gibi komik bir rakamın…” diyor. Pazarcı mı bu?
“Terbiye” ediyor.
Sonra “haddimi bildirdi” :
“…içmimarlar Odası’nın yalnızca Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu” düşünmeniz tarafımızca bilgi sahibi olmadan, mesnetsiz ve haddini aşan bir görüş olarak değerlendirilmiştir.”
1985’te girdim ben Akademi’ye. Otuz yıldır bu meslektenim.
Şunu da yazdı :
“…içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu” şeklindeki ifadeniz anayasa ve kanunlar ile kamu kurumu niteliğinde tanımlanan ülkemizde mesleğin en yetkili merciine yöneltilmiş bir hakarettir. Kabul edilemez.
Yapılacak ilk yönetim kurulu toplantımızda bu durum değerlendirmeye alınacaktır.”
Tehdit ediyor.
Yanıt verdim :
“…4.11.2011 Tarihli, 2011/525 sayılı üye aidat borcu hatırlatma yazınız “icraya veririz” tehditi içeriyordu, bu yanıtınız ise “mesleki infaz” tehditi içeriyor. Bişey söyleyeyim mi : “Siz beni infaz edemezsiniz!”
Bilmiyor tabii, 7 Temmuz 2005’te istanbul’da UIA Dünya Mimarlar Sendikası’nın 22.Dünya Mimarlık Kongresi‘nde “Serbest Kürsü”de okuduğum bildirinin başlığı “A Name For The Devil : Decorate Lavishly” idi. Türkçesi : “Şeytan için Bir Ad : Müsrif Dekoratör”
Bunlar kendilerini ne zannediyorlar? Kim bunlar? Nasıl geldiler ele geçirdiler kurumları? Bunların topluma ne faydası var?
Bu TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın, yönetim kurulu seçimlerinden evvel veya üyelik aidatı borcu biriktiği zaman ne kadar başarılı çalışmalar yaptığını anlatan reklam veya borcunu ödemezsen icraya veririz tehditi dışında ne etkisi var meslek üzerinde?
“Bu meslektaşımız iş arıyor, bu firma da eleman arıyor benzeri staj yapmak isteyenlerin CV’leri” içerikli e-posta göndermek mi TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın görevi?
Ülkemizin içinde bulunduğu savaş ve katliam ortamında TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın üyelik aidatını ödemeyenleri haciz talebi ile dava etmesi, meslek etiğine aykırıdır. Bunun yerine zaten sınırlı sayıda aktif üyesi olan meslektaşlarla bireysel görüşmeler yapılarak, insancıl bir yaklaşımla ve tasarruf tedbirleriyle odanın mesleki hakları koruma mücadelesine devam etmesi daha akla uygundur.
Ancak TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür.
Oktay Ekinci “içmimarlık uydurma bir meslektir” dediyse eğer, haklıymış.
Yozlaşmaya karşı meslek etiğini ve meslektaşların haklarını korumak ve geliştirmek için var olan kurumlar bu görevlerini yerine getiremiyorsa artık onlar da yozlaşmanın birer simgesi haline gelir.
Yapılması gereken bu kurumun “kamu kurumu” statüsünden çıkarılması, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunlarının görev, yetki, hak ve sorumluluklarının TMMOB MiMARLAR ODASI bünyesinde belirlenmesidir.
Böylece “içmimar” ünvanı üzerinden sömürü ortadan kalkar.
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
------alıntı------
şöyle bir yazı okudum; en azından iç mimar olacak arkadaşların okumasını temenni ediyorum. çünkü, bu bölümü okuyan arkadaşlarım mezun olduktan sonra aslında hiçbir güvenceleri olmadığının; hatta güvence bir yana, nasıl önlerine set gerileceğinin ve sömürüleceklerinin kanıtı olan, bir kurumun yozluğunu ortaya koyan bir yazı.
------alıntı------
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür…
Bir meslek odası ne işe yarar?
Türkiye’de içmimarların hakları yoktur. imza yetkileri yoktur. Mesleki güvenceleri yoktur. isteyen herkes, içmimarın görev, yetki, hak ve sorumluluklarını çiğneyebilir, içmimar ile haksız rekabet edebilir, içmimarlık yapabilir.
12 Eylül Faşist Darbesi’nden sonra, içmimarlık, mimarlık mesleğinin uzmanlaşmış bir anasanat dalı olmaktan çıkarıldı, özalizm çizgisinde, kapitalist tüketimcilik anlayışı doğrultusunda “dekorasyon” sömürüsünün aracı haline getirildi. Mimarlık fakültelerinin, mimarlık bölümlerinin, içmimarlık anasanat dalına yetenek sınavıyla alınan öğrencilerin yerine, mimarlık fakültesi olmayan uydurma üniversitelere, uydurma bölümler açıldı, buralara uydurma yöntemlerle alınan zengin çocukları parayla mezun edildi.
Oktay Ekinci’nin bu yüzden “içmimarlık uydurma bir meslektir!” dediği söylenir.
1976’daki Kuruluşundan bu yana içmimarların mesleki haklarını AB yasalarında belirtilen standarda getirememiş olan TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI başarılı mıdır?
Başarılıdır.
Çok başarılıdır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI robotik, reklama dayanan, meslektaşını “tüketici” olarak gören, banker ve süslüdür.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aidat borcunu ödemezsen seni dava eder, icra takibi yaptırır, haciz getirir. Avukatları vardır, saat gibi çalışır, bir tanesi “ODTÜ’nün baş hukuk danışmanı”dır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI, “Sayın üyemiz, maddi zorluk içindesiniz, size destek olmak için aidat borcunuzu siliyoruz, mesleğin para dışında kalan, etik, felsefi, sanatsal kısmındaki çalışmalarınızı takdir ediyoruz” demez, “…Odamız kayıtlarında yukarıda zikredilen yıllara dair herhangi bir aidat ödemeniz görünmemektedir.2011 yılı aidat bedeli olan #132TL# (yüzotuzikiTürkLirası) üzerinden hesaplanan #792TL# (yediyüzdoksan ikiTürkLirası) borcunuzu Ziraat Bankası Yıldızevler ŞubesiIBAN NO: TR89 0001 0009 1957 2091 5650 01 TMMOB içmimarlar Odası hesabına yatırabilir veya ekte gönderilen mail-order formu ile kredi kartı limitinizden kesinti yapılmadan 12 eşit taksit ile ödeyebilirsiniz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bugüne kadar “imza hakkı”nı alamadığı halde “…üyelerimiz borçlarını ödemezlerse; her ne kadar, hukuki yollara başvurmak istemesekte, Odamızın geleceği söz konusu olunca zorunlu kalırsak bu yola da, hiç kimseyi istisna olarak görmeden üzülerek başvuracağımızın bilinmesini isteriz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI ülke savaş ve katliam ortamında acı çekerken “…Yönetim olarak gerçekten SiYASi HEDEFLERiMiZ YOK” der.
“Ayrıca, 2011 yılında Üyesi olduğumuz Uluslararası içmimarlar/içmekan Tasarımcıları Federasyonu, (International Federation of Interior Architects/Designers) [IFI] son genel kurul ve seçimleri neticesinde Yönetim Kurulunda ülkemiz içmimarlarını temsil eden, Şubat ayında, dünyanın çeşitli ülkelerinden davetli 100 tasarımcının katılımı ile New York’da gerçekleşen küresel sempozyumda mesleğin tanımı, çalışma alanları, eğitimi ve hatta adlandırılması konusunda yapılan görüşmeler sonucunda yayınlanan “Interiors Decleration (iç mekanlar Deklerasyonu)”nda yönetim kurulu üyemiz ile temsil edilen, emeği ve imzası olan, TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI…” , “ne yazık ki Olağanüstü Genel Kurula 39 üyeden az katılım olduğu ve bazı üyelerimiz katılan üye sayısının yetersizliğinden dolayı, Olağanüstü Genel Kurulun gerçekleştirilmesine itiraz ettiği için, Olağanüstü Genel Kurul gerçekleştirilemedi” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bir makinedir.
2011 Yılında içmimarlar odasından istifa ettim. Gerekçem, 2004 yılından beri herhangi bir ticari ve mesleki faaliyette bulunmamam, bir kamu üniversitesindeki ikibuçuk yıllık “gönüllü” (TSK’da zorunlu askere verilen maaş gibi, bu kurumda da görev yapmak için zorunlu olarak bana ödenen para, yol masrafımdan azdı, bu yüzden işsizlik yardımım kesildi, SGK borç çıkardı) öğretim görevliliğim dışında yalnızca felsefe ve sanat ile uğraşmam dolayısıyla, bu kuruma bir “borcum” olmadığını düşündüğümü ifade ettiğim halde, herhangi bir yanıt verilmeden, bana icra takibi başlatmalarıydı.
“içmimarlık Mesleği’nin, Mimarlık Mesleği’nin uzmanlaşmış bir dalı olduğunu düşünen bir meslektaş olarak, içmimarlar Odası’nın yalnızca, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu odanızdan istifa ediyorum.”
Diye yazdım.
abdullahalkan2011’de TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI Gn. Sk. Olan Abdullah ALKAN şöyle yanıtladı :
(istifamın yasallaşması için) “…9. madde 2. fıkra gereği istifa talebinizin onaylanması için;istifa talebinizi bildiren dilekçenin aslı,Çalışmıyor iseniz; kendi adınıza veya hizmet akdiyle bir çalışmanızın olmadığına dair Sosyal Güvenlik Kurumundan alacağınız belgelerin,Çalışıyor iseniz; çalıştığınız işyerinden alacağınız yaptığınız işi ve unvanınızı gösteren yazının veya kendi adınıza çalışıyor iseniz yaptığınız işi gösterir vergi kaydının,2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 yıllarına ait üye aidatlarını ödediğinize dair makbuz veya dekontların,Tarafımıza ulaştırılması gerekmektedir.”
inanmıyor beyanıma, meslek üzerinde hiçbir etkisi olmayan bir kurum olduğu halde bürokrasi ile zorluk çıkarıyor. Dalga geçiyor.
Sonra reklam yapıyor :
“…bölümü mezunu, kimi akademik kariyerinde kimi profesyonel hayatında başarılarını ispatlamış kişilerin, iş ve özel hayatlarından fedakarlık ederek gönüllülük esasına dayalı çalışmaları ile bugünlere gelmiştir.”
Nereye gelmiş? Daha 39 kişiyi toplayamıyorsunuz 2015’te.
Hatta şöyle yazdı :
“…Ülkemizde binlerce içmimarlık bölümü mezunu olmasına rağmen mesleğe sahip çıkılmadığı, görev almak emek vermek bir yana ayda, 12 TL gibi komik bir rakamın dahi ödenmediği göz önüne alındığında terbiye sınırlarına daha özenli olmak gerekliliği kaçınılmazdır.”
Para kazanmıyorum beyanımı yalan addedip, “12 TL gibi komik bir rakamın…” diyor. Pazarcı mı bu?
“Terbiye” ediyor.
Sonra “haddimi bildirdi” :
“…içmimarlar Odası’nın yalnızca Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu” düşünmeniz tarafımızca bilgi sahibi olmadan, mesnetsiz ve haddini aşan bir görüş olarak değerlendirilmiştir.”
1985’te girdim ben Akademi’ye. Otuz yıldır bu meslektenim.
Şunu da yazdı :
“…içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu” şeklindeki ifadeniz anayasa ve kanunlar ile kamu kurumu niteliğinde tanımlanan ülkemizde mesleğin en yetkili merciine yöneltilmiş bir hakarettir. Kabul edilemez.
Yapılacak ilk yönetim kurulu toplantımızda bu durum değerlendirmeye alınacaktır.”
Tehdit ediyor.
Yanıt verdim :
“…4.11.2011 Tarihli, 2011/525 sayılı üye aidat borcu hatırlatma yazınız “icraya veririz” tehditi içeriyordu, bu yanıtınız ise “mesleki infaz” tehditi içeriyor. Bişey söyleyeyim mi : “Siz beni infaz edemezsiniz!”
Bilmiyor tabii, 7 Temmuz 2005’te istanbul’da UIA Dünya Mimarlar Sendikası’nın 22.Dünya Mimarlık Kongresi‘nde “Serbest Kürsü”de okuduğum bildirinin başlığı “A Name For The Devil : Decorate Lavishly” idi. Türkçesi : “Şeytan için Bir Ad : Müsrif Dekoratör”
Bunlar kendilerini ne zannediyorlar? Kim bunlar? Nasıl geldiler ele geçirdiler kurumları? Bunların topluma ne faydası var?
Bu TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın, yönetim kurulu seçimlerinden evvel veya üyelik aidatı borcu biriktiği zaman ne kadar başarılı çalışmalar yaptığını anlatan reklam veya borcunu ödemezsen icraya veririz tehditi dışında ne etkisi var meslek üzerinde?
“Bu meslektaşımız iş arıyor, bu firma da eleman arıyor benzeri staj yapmak isteyenlerin CV’leri” içerikli e-posta göndermek mi TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın görevi?
Ülkemizin içinde bulunduğu savaş ve katliam ortamında TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın üyelik aidatını ödemeyenleri haciz talebi ile dava etmesi, meslek etiğine aykırıdır. Bunun yerine zaten sınırlı sayıda aktif üyesi olan meslektaşlarla bireysel görüşmeler yapılarak, insancıl bir yaklaşımla ve tasarruf tedbirleriyle odanın mesleki hakları koruma mücadelesine devam etmesi daha akla uygundur.
Ancak TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür.
Oktay Ekinci “içmimarlık uydurma bir meslektir” dediyse eğer, haklıymış.
Yozlaşmaya karşı meslek etiğini ve meslektaşların haklarını korumak ve geliştirmek için var olan kurumlar bu görevlerini yerine getiremiyorsa artık onlar da yozlaşmanın birer simgesi haline gelir.
Yapılması gereken bu kurumun “kamu kurumu” statüsünden çıkarılması, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunlarının görev, yetki, hak ve sorumluluklarının TMMOB MiMARLAR ODASI bünyesinde belirlenmesidir.
Böylece “içmimar” ünvanı üzerinden sömürü ortadan kalkar.
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
------alıntı------
neye nazaran daha iyi ya da daha kötü bir meslektir, elbet tartışılır. ancak; aslında ne doktorluğun memurluktan, ne pazarcılığın sanatçılıktan, ne de imamlığın yüksek mühendislikten daha iyi ya da daha kötü olması söz konusu olmamalıdır. eğer heykelciler de işsiz, iç mimarlar da işsiz, atanamayan öğretmenler de işsiz ise, bu o mesleğin suçu değil; o mesleğin icra edileceği ülkedeki işleyişin suçudur.
şöyle bir yazı okudum; en azından iç mimar olacak arkadaşların okumasını temenni ediyorum. çünkü, bu bölümü okuyan arkadaşlarım mezun olduktan sonra aslında hiçbir güvenceleri olmadığının; hatta güvence bir yana, nasıl önlerine set gerileceğinin ve sömürüleceklerinin kanıtı olan, bir kurumun yozluğunu ortaya koyan bir yazı.
------alıntı------
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür…
Bir meslek odası ne işe yarar?
Türkiye’de içmimarların hakları yoktur. imza yetkileri yoktur. Mesleki güvenceleri yoktur. isteyen herkes, içmimarın görev, yetki, hak ve sorumluluklarını çiğneyebilir, içmimar ile haksız rekabet edebilir, içmimarlık yapabilir.
12 Eylül Faşist Darbesi’nden sonra, içmimarlık, mimarlık mesleğinin uzmanlaşmış bir anasanat dalı olmaktan çıkarıldı, özalizm çizgisinde, kapitalist tüketimcilik anlayışı doğrultusunda “dekorasyon” sömürüsünün aracı haline getirildi. Mimarlık fakültelerinin, mimarlık bölümlerinin, içmimarlık anasanat dalına yetenek sınavıyla alınan öğrencilerin yerine, mimarlık fakültesi olmayan uydurma üniversitelere, uydurma bölümler açıldı, buralara uydurma yöntemlerle alınan zengin çocukları parayla mezun edildi.
Oktay Ekinci’nin bu yüzden “içmimarlık uydurma bir meslektir!” dediği söylenir.
1976’daki Kuruluşundan bu yana içmimarların mesleki haklarını AB yasalarında belirtilen standarda getirememiş olan TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI başarılı mıdır?
Başarılıdır.
Çok başarılıdır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI robotik, reklama dayanan, meslektaşını “tüketici” olarak gören, banker ve süslüdür.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aidat borcunu ödemezsen seni dava eder, icra takibi yaptırır, haciz getirir. Avukatları vardır, saat gibi çalışır, bir tanesi “ODTÜ’nün baş hukuk danışmanı”dır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI, “Sayın üyemiz, maddi zorluk içindesiniz, size destek olmak için aidat borcunuzu siliyoruz, mesleğin para dışında kalan, etik, felsefi, sanatsal kısmındaki çalışmalarınızı takdir ediyoruz” demez, “…Odamız kayıtlarında yukarıda zikredilen yıllara dair herhangi bir aidat ödemeniz görünmemektedir.2011 yılı aidat bedeli olan #132TL# (yüzotuzikiTürkLirası) üzerinden hesaplanan #792TL# (yediyüzdoksan ikiTürkLirası) borcunuzu Ziraat Bankası Yıldızevler ŞubesiIBAN NO: TR89 0001 0009 1957 2091 5650 01 TMMOB içmimarlar Odası hesabına yatırabilir veya ekte gönderilen mail-order formu ile kredi kartı limitinizden kesinti yapılmadan 12 eşit taksit ile ödeyebilirsiniz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bugüne kadar “imza hakkı”nı alamadığı halde “…üyelerimiz borçlarını ödemezlerse; her ne kadar, hukuki yollara başvurmak istemesekte, Odamızın geleceği söz konusu olunca zorunlu kalırsak bu yola da, hiç kimseyi istisna olarak görmeden üzülerek başvuracağımızın bilinmesini isteriz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI ülke savaş ve katliam ortamında acı çekerken “…Yönetim olarak gerçekten SiYASi HEDEFLERiMiZ YOK” der.
“Ayrıca, 2011 yılında Üyesi olduğumuz Uluslararası içmimarlar/içmekan Tasarımcıları Federasyonu, (International Federation of Interior Architects/Designers) [IFI] son genel kurul ve seçimleri neticesinde Yönetim Kurulunda ülkemiz içmimarlarını temsil eden, Şubat ayında, dünyanın çeşitli ülkelerinden davetli 100 tasarımcının katılımı ile New York’da gerçekleşen küresel sempozyumda mesleğin tanımı, çalışma alanları, eğitimi ve hatta adlandırılması konusunda yapılan görüşmeler sonucunda yayınlanan “Interiors Decleration (iç mekanlar Deklerasyonu)”nda yönetim kurulu üyemiz ile temsil edilen, emeği ve imzası olan, TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI…” , “ne yazık ki Olağanüstü Genel Kurula 39 üyeden az katılım olduğu ve bazı üyelerimiz katılan üye sayısının yetersizliğinden dolayı, Olağanüstü Genel Kurulun gerçekleştirilmesine itiraz ettiği için, Olağanüstü Genel Kurul gerçekleştirilemedi” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bir makinedir.
2011 Yılında içmimarlar odasından istifa ettim. Gerekçem, 2004 yılından beri herhangi bir ticari ve mesleki faaliyette bulunmamam, bir kamu üniversitesindeki ikibuçuk yıllık “gönüllü” (TSK’da zorunlu askere verilen maaş gibi, bu kurumda da görev yapmak için zorunlu olarak bana ödenen para, yol masrafımdan azdı, bu yüzden işsizlik yardımım kesildi, SGK borç çıkardı) öğretim görevliliğim dışında yalnızca felsefe ve sanat ile uğraşmam dolayısıyla, bu kuruma bir “borcum” olmadığını düşündüğümü ifade ettiğim halde, herhangi bir yanıt verilmeden, bana icra takibi başlatmalarıydı.
“içmimarlık Mesleği’nin, Mimarlık Mesleği’nin uzmanlaşmış bir dalı olduğunu düşünen bir meslektaş olarak, içmimarlar Odası’nın yalnızca, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu odanızdan istifa ediyorum.”
Diye yazdım.
abdullahalkan2011’de TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI Gn. Sk. Olan Abdullah ALKAN şöyle yanıtladı :
(istifamın yasallaşması için) “…9. madde 2. fıkra gereği istifa talebinizin onaylanması için;istifa talebinizi bildiren dilekçenin aslı,Çalışmıyor iseniz; kendi adınıza veya hizmet akdiyle bir çalışmanızın olmadığına dair Sosyal Güvenlik Kurumundan alacağınız belgelerin,Çalışıyor iseniz; çalıştığınız işyerinden alacağınız yaptığınız işi ve unvanınızı gösteren yazının veya kendi adınıza çalışıyor iseniz yaptığınız işi gösterir vergi kaydının,2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 yıllarına ait üye aidatlarını ödediğinize dair makbuz veya dekontların,Tarafımıza ulaştırılması gerekmektedir.”
inanmıyor beyanıma, meslek üzerinde hiçbir etkisi olmayan bir kurum olduğu halde bürokrasi ile zorluk çıkarıyor. Dalga geçiyor.
Sonra reklam yapıyor :
“…bölümü mezunu, kimi akademik kariyerinde kimi profesyonel hayatında başarılarını ispatlamış kişilerin, iş ve özel hayatlarından fedakarlık ederek gönüllülük esasına dayalı çalışmaları ile bugünlere gelmiştir.”
Nereye gelmiş? Daha 39 kişiyi toplayamıyorsunuz 2015’te.
Hatta şöyle yazdı :
“…Ülkemizde binlerce içmimarlık bölümü mezunu olmasına rağmen mesleğe sahip çıkılmadığı, görev almak emek vermek bir yana ayda, 12 TL gibi komik bir rakamın dahi ödenmediği göz önüne alındığında terbiye sınırlarına daha özenli olmak gerekliliği kaçınılmazdır.”
Para kazanmıyorum beyanımı yalan addedip, “12 TL gibi komik bir rakamın…” diyor. Pazarcı mı bu?
“Terbiye” ediyor.
Sonra “haddimi bildirdi” :
“…içmimarlar Odası’nın yalnızca Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu” düşünmeniz tarafımızca bilgi sahibi olmadan, mesnetsiz ve haddini aşan bir görüş olarak değerlendirilmiştir.”
1985’te girdim ben Akademi’ye. Otuz yıldır bu meslektenim.
Şunu da yazdı :
“…içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu” şeklindeki ifadeniz anayasa ve kanunlar ile kamu kurumu niteliğinde tanımlanan ülkemizde mesleğin en yetkili merciine yöneltilmiş bir hakarettir. Kabul edilemez.
Yapılacak ilk yönetim kurulu toplantımızda bu durum değerlendirmeye alınacaktır.”
Tehdit ediyor.
Yanıt verdim :
“…4.11.2011 Tarihli, 2011/525 sayılı üye aidat borcu hatırlatma yazınız “icraya veririz” tehditi içeriyordu, bu yanıtınız ise “mesleki infaz” tehditi içeriyor. Bişey söyleyeyim mi : “Siz beni infaz edemezsiniz!”
Bilmiyor tabii, 7 Temmuz 2005’te istanbul’da UIA Dünya Mimarlar Sendikası’nın 22.Dünya Mimarlık Kongresi‘nde “Serbest Kürsü”de okuduğum bildirinin başlığı “A Name For The Devil : Decorate Lavishly” idi. Türkçesi : “Şeytan için Bir Ad : Müsrif Dekoratör”
Bunlar kendilerini ne zannediyorlar? Kim bunlar? Nasıl geldiler ele geçirdiler kurumları? Bunların topluma ne faydası var?
Bu TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın, yönetim kurulu seçimlerinden evvel veya üyelik aidatı borcu biriktiği zaman ne kadar başarılı çalışmalar yaptığını anlatan reklam veya borcunu ödemezsen icraya veririz tehditi dışında ne etkisi var meslek üzerinde?
“Bu meslektaşımız iş arıyor, bu firma da eleman arıyor benzeri staj yapmak isteyenlerin CV’leri” içerikli e-posta göndermek mi TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın görevi?
Ülkemizin içinde bulunduğu savaş ve katliam ortamında TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın üyelik aidatını ödemeyenleri haciz talebi ile dava etmesi, meslek etiğine aykırıdır. Bunun yerine zaten sınırlı sayıda aktif üyesi olan meslektaşlarla bireysel görüşmeler yapılarak, insancıl bir yaklaşımla ve tasarruf tedbirleriyle odanın mesleki hakları koruma mücadelesine devam etmesi daha akla uygundur.
Ancak TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür.
Oktay Ekinci “içmimarlık uydurma bir meslektir” dediyse eğer, haklıymış.
Yozlaşmaya karşı meslek etiğini ve meslektaşların haklarını korumak ve geliştirmek için var olan kurumlar bu görevlerini yerine getiremiyorsa artık onlar da yozlaşmanın birer simgesi haline gelir.
Yapılması gereken bu kurumun “kamu kurumu” statüsünden çıkarılması, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunlarının görev, yetki, hak ve sorumluluklarının TMMOB MiMARLAR ODASI bünyesinde belirlenmesidir.
Böylece “içmimar” ünvanı üzerinden sömürü ortadan kalkar.
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
------alıntı------
şöyle bir yazı okudum; en azından iç mimar olacak arkadaşların okumasını temenni ediyorum. çünkü, bu bölümü okuyan arkadaşlarım mezun olduktan sonra aslında hiçbir güvenceleri olmadığının; hatta güvence bir yana, nasıl önlerine set gerileceğinin ve sömürüleceklerinin kanıtı olan, bir kurumun yozluğunu ortaya koyan bir yazı.
------alıntı------
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür…
Bir meslek odası ne işe yarar?
Türkiye’de içmimarların hakları yoktur. imza yetkileri yoktur. Mesleki güvenceleri yoktur. isteyen herkes, içmimarın görev, yetki, hak ve sorumluluklarını çiğneyebilir, içmimar ile haksız rekabet edebilir, içmimarlık yapabilir.
12 Eylül Faşist Darbesi’nden sonra, içmimarlık, mimarlık mesleğinin uzmanlaşmış bir anasanat dalı olmaktan çıkarıldı, özalizm çizgisinde, kapitalist tüketimcilik anlayışı doğrultusunda “dekorasyon” sömürüsünün aracı haline getirildi. Mimarlık fakültelerinin, mimarlık bölümlerinin, içmimarlık anasanat dalına yetenek sınavıyla alınan öğrencilerin yerine, mimarlık fakültesi olmayan uydurma üniversitelere, uydurma bölümler açıldı, buralara uydurma yöntemlerle alınan zengin çocukları parayla mezun edildi.
Oktay Ekinci’nin bu yüzden “içmimarlık uydurma bir meslektir!” dediği söylenir.
1976’daki Kuruluşundan bu yana içmimarların mesleki haklarını AB yasalarında belirtilen standarda getirememiş olan TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI başarılı mıdır?
Başarılıdır.
Çok başarılıdır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI robotik, reklama dayanan, meslektaşını “tüketici” olarak gören, banker ve süslüdür.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aidat borcunu ödemezsen seni dava eder, icra takibi yaptırır, haciz getirir. Avukatları vardır, saat gibi çalışır, bir tanesi “ODTÜ’nün baş hukuk danışmanı”dır.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI, “Sayın üyemiz, maddi zorluk içindesiniz, size destek olmak için aidat borcunuzu siliyoruz, mesleğin para dışında kalan, etik, felsefi, sanatsal kısmındaki çalışmalarınızı takdir ediyoruz” demez, “…Odamız kayıtlarında yukarıda zikredilen yıllara dair herhangi bir aidat ödemeniz görünmemektedir.2011 yılı aidat bedeli olan #132TL# (yüzotuzikiTürkLirası) üzerinden hesaplanan #792TL# (yediyüzdoksan ikiTürkLirası) borcunuzu Ziraat Bankası Yıldızevler ŞubesiIBAN NO: TR89 0001 0009 1957 2091 5650 01 TMMOB içmimarlar Odası hesabına yatırabilir veya ekte gönderilen mail-order formu ile kredi kartı limitinizden kesinti yapılmadan 12 eşit taksit ile ödeyebilirsiniz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bugüne kadar “imza hakkı”nı alamadığı halde “…üyelerimiz borçlarını ödemezlerse; her ne kadar, hukuki yollara başvurmak istemesekte, Odamızın geleceği söz konusu olunca zorunlu kalırsak bu yola da, hiç kimseyi istisna olarak görmeden üzülerek başvuracağımızın bilinmesini isteriz.” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI ülke savaş ve katliam ortamında acı çekerken “…Yönetim olarak gerçekten SiYASi HEDEFLERiMiZ YOK” der.
“Ayrıca, 2011 yılında Üyesi olduğumuz Uluslararası içmimarlar/içmekan Tasarımcıları Federasyonu, (International Federation of Interior Architects/Designers) [IFI] son genel kurul ve seçimleri neticesinde Yönetim Kurulunda ülkemiz içmimarlarını temsil eden, Şubat ayında, dünyanın çeşitli ülkelerinden davetli 100 tasarımcının katılımı ile New York’da gerçekleşen küresel sempozyumda mesleğin tanımı, çalışma alanları, eğitimi ve hatta adlandırılması konusunda yapılan görüşmeler sonucunda yayınlanan “Interiors Decleration (iç mekanlar Deklerasyonu)”nda yönetim kurulu üyemiz ile temsil edilen, emeği ve imzası olan, TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI…” , “ne yazık ki Olağanüstü Genel Kurula 39 üyeden az katılım olduğu ve bazı üyelerimiz katılan üye sayısının yetersizliğinden dolayı, Olağanüstü Genel Kurulun gerçekleştirilmesine itiraz ettiği için, Olağanüstü Genel Kurul gerçekleştirilemedi” der.
TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI bir makinedir.
2011 Yılında içmimarlar odasından istifa ettim. Gerekçem, 2004 yılından beri herhangi bir ticari ve mesleki faaliyette bulunmamam, bir kamu üniversitesindeki ikibuçuk yıllık “gönüllü” (TSK’da zorunlu askere verilen maaş gibi, bu kurumda da görev yapmak için zorunlu olarak bana ödenen para, yol masrafımdan azdı, bu yüzden işsizlik yardımım kesildi, SGK borç çıkardı) öğretim görevliliğim dışında yalnızca felsefe ve sanat ile uğraşmam dolayısıyla, bu kuruma bir “borcum” olmadığını düşündüğümü ifade ettiğim halde, herhangi bir yanıt verilmeden, bana icra takibi başlatmalarıydı.
“içmimarlık Mesleği’nin, Mimarlık Mesleği’nin uzmanlaşmış bir dalı olduğunu düşünen bir meslektaş olarak, içmimarlar Odası’nın yalnızca, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu odanızdan istifa ediyorum.”
Diye yazdım.
abdullahalkan2011’de TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI Gn. Sk. Olan Abdullah ALKAN şöyle yanıtladı :
(istifamın yasallaşması için) “…9. madde 2. fıkra gereği istifa talebinizin onaylanması için;istifa talebinizi bildiren dilekçenin aslı,Çalışmıyor iseniz; kendi adınıza veya hizmet akdiyle bir çalışmanızın olmadığına dair Sosyal Güvenlik Kurumundan alacağınız belgelerin,Çalışıyor iseniz; çalıştığınız işyerinden alacağınız yaptığınız işi ve unvanınızı gösteren yazının veya kendi adınıza çalışıyor iseniz yaptığınız işi gösterir vergi kaydının,2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 yıllarına ait üye aidatlarını ödediğinize dair makbuz veya dekontların,Tarafımıza ulaştırılması gerekmektedir.”
inanmıyor beyanıma, meslek üzerinde hiçbir etkisi olmayan bir kurum olduğu halde bürokrasi ile zorluk çıkarıyor. Dalga geçiyor.
Sonra reklam yapıyor :
“…bölümü mezunu, kimi akademik kariyerinde kimi profesyonel hayatında başarılarını ispatlamış kişilerin, iş ve özel hayatlarından fedakarlık ederek gönüllülük esasına dayalı çalışmaları ile bugünlere gelmiştir.”
Nereye gelmiş? Daha 39 kişiyi toplayamıyorsunuz 2015’te.
Hatta şöyle yazdı :
“…Ülkemizde binlerce içmimarlık bölümü mezunu olmasına rağmen mesleğe sahip çıkılmadığı, görev almak emek vermek bir yana ayda, 12 TL gibi komik bir rakamın dahi ödenmediği göz önüne alındığında terbiye sınırlarına daha özenli olmak gerekliliği kaçınılmazdır.”
Para kazanmıyorum beyanımı yalan addedip, “12 TL gibi komik bir rakamın…” diyor. Pazarcı mı bu?
“Terbiye” ediyor.
Sonra “haddimi bildirdi” :
“…içmimarlar Odası’nın yalnızca Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunları tarafından temsil edilmesinin bir zorunluluk olduğunu” düşünmeniz tarafımızca bilgi sahibi olmadan, mesnetsiz ve haddini aşan bir görüş olarak değerlendirilmiştir.”
1985’te girdim ben Akademi’ye. Otuz yıldır bu meslektenim.
Şunu da yazdı :
“…içmimarlık Mesleği’ni, “dekorasyon” iştigali ile karman çorman edip, uydurma üniversitelerin, uydurma bölümlerinden parayla mezun olup, mesleği yalnızca para eksenli gören bir zihniyetin hakim olduğu” şeklindeki ifadeniz anayasa ve kanunlar ile kamu kurumu niteliğinde tanımlanan ülkemizde mesleğin en yetkili merciine yöneltilmiş bir hakarettir. Kabul edilemez.
Yapılacak ilk yönetim kurulu toplantımızda bu durum değerlendirmeye alınacaktır.”
Tehdit ediyor.
Yanıt verdim :
“…4.11.2011 Tarihli, 2011/525 sayılı üye aidat borcu hatırlatma yazınız “icraya veririz” tehditi içeriyordu, bu yanıtınız ise “mesleki infaz” tehditi içeriyor. Bişey söyleyeyim mi : “Siz beni infaz edemezsiniz!”
Bilmiyor tabii, 7 Temmuz 2005’te istanbul’da UIA Dünya Mimarlar Sendikası’nın 22.Dünya Mimarlık Kongresi‘nde “Serbest Kürsü”de okuduğum bildirinin başlığı “A Name For The Devil : Decorate Lavishly” idi. Türkçesi : “Şeytan için Bir Ad : Müsrif Dekoratör”
Bunlar kendilerini ne zannediyorlar? Kim bunlar? Nasıl geldiler ele geçirdiler kurumları? Bunların topluma ne faydası var?
Bu TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın, yönetim kurulu seçimlerinden evvel veya üyelik aidatı borcu biriktiği zaman ne kadar başarılı çalışmalar yaptığını anlatan reklam veya borcunu ödemezsen icraya veririz tehditi dışında ne etkisi var meslek üzerinde?
“Bu meslektaşımız iş arıyor, bu firma da eleman arıyor benzeri staj yapmak isteyenlerin CV’leri” içerikli e-posta göndermek mi TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın görevi?
Ülkemizin içinde bulunduğu savaş ve katliam ortamında TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI’nın üyelik aidatını ödemeyenleri haciz talebi ile dava etmesi, meslek etiğine aykırıdır. Bunun yerine zaten sınırlı sayıda aktif üyesi olan meslektaşlarla bireysel görüşmeler yapılarak, insancıl bir yaklaşımla ve tasarruf tedbirleriyle odanın mesleki hakları koruma mücadelesine devam etmesi daha akla uygundur.
Ancak TMMOB iÇ MiMARLAR ODASI aslında dijitürktür.
Oktay Ekinci “içmimarlık uydurma bir meslektir” dediyse eğer, haklıymış.
Yozlaşmaya karşı meslek etiğini ve meslektaşların haklarını korumak ve geliştirmek için var olan kurumlar bu görevlerini yerine getiremiyorsa artık onlar da yozlaşmanın birer simgesi haline gelir.
Yapılması gereken bu kurumun “kamu kurumu” statüsünden çıkarılması, Mimarlık Fakültelerinin, Mimarlık Bölümü, içmimarlık Ana Sanat Dalı mezunlarının görev, yetki, hak ve sorumluluklarının TMMOB MiMARLAR ODASI bünyesinde belirlenmesidir.
Böylece “içmimar” ünvanı üzerinden sömürü ortadan kalkar.
Link :
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
------alıntı------
Danimarka dan
Ay çok zevkli ya yazmak
Tanım: kesme işareti koymaktan mahrum bir rahatlıktır.
Ay çok zevkli ya yazmak
Tanım: kesme işareti koymaktan mahrum bir rahatlıktır.
En uzununu alsın.
Aslında digitürk olduğunu öğrendiğim hede.
iç mimar olacak arkadaşlar dikkatli olsun.
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
iç mimar olacak arkadaşlar dikkatli olsun.
http://www.bodrumgundem.c...odasi-aslinda-dijiturktur
Başlayalım thales'ten, günümüze kadar konuşalım. Ne olacak ki?
Aşktan bahsedebilecek bir gönül var mı?
Aşk yanıp, alev olan bir akıl var mı?
Aşktan bahsedebilecek bir gönül var mı?
Aşk yanıp, alev olan bir akıl var mı?
'Yazıktır'dan sonra virgül, nokta ya da ünlem olmalı.
Ve gelir bir gün estetik bilen biri, sistemin estetik algısından öte; doğanın ve doğalın estetiğine göre irdeler objeyi.
işte o vakit işler karışır.
Çünkü;
Güzellik nedir?
''Güzellik, bir göl olur
Ve bir gölün kıyısında dikilir,
Gölün yüzeyindeki yansımasına bakar.
Gördüğü ise,
Kendinden oluşan sonsuz bir boşluktan başka bir şey değildir.''*
işte o vakit işler karışır.
Çünkü;
Güzellik nedir?
''Güzellik, bir göl olur
Ve bir gölün kıyısında dikilir,
Gölün yüzeyindeki yansımasına bakar.
Gördüğü ise,
Kendinden oluşan sonsuz bir boşluktan başka bir şey değildir.''*
Herkez kominist yazıyor, oysa herkes komünist yazabilse sorun kalmayacak.
Batılı filozofinin canı cehenneme dostum, lisede aşılması gerekir. Batıcıl filozofinin her bir dalı ayrı bir yabancılaşmadır.
Batılı filozofinin canı cehenneme dostum, lisede aşılması gerekir. Batıcıl filozofinin her bir dalı ayrı bir yabancılaşmadır.
Dolmuşa bindirilip zengin bir adama gönderilebilir.
Yahut, bir tutam A4 kağıt ve bir kalem alınıp sevgili kişisi ile ilgili akla gelen heeeeer kelimecik, cümlecik kağıda aktarılıp kendisine dürmeden verilebilir.
Ve yahut, derler adama 5 lira 75 kuruşluk sevgi ile 5 milyarlık sevgi arasında kaç kuruş fark var? Madem sevgili; sarılır oturulur ve rüzgarın aşk türküsü dinlenir.
Eğer duymazsa sevgili bu aşk türküsünü; terk edilmelidir. Çünkü aşk tek kişiliktir.
Yahut, bir tutam A4 kağıt ve bir kalem alınıp sevgili kişisi ile ilgili akla gelen heeeeer kelimecik, cümlecik kağıda aktarılıp kendisine dürmeden verilebilir.
Ve yahut, derler adama 5 lira 75 kuruşluk sevgi ile 5 milyarlık sevgi arasında kaç kuruş fark var? Madem sevgili; sarılır oturulur ve rüzgarın aşk türküsü dinlenir.
Eğer duymazsa sevgili bu aşk türküsünü; terk edilmelidir. Çünkü aşk tek kişiliktir.
(bkz: Estetik)
hayatta hiç bir şeyi başaramamış, bir baltaya sap olamamış, hayattan beklentisi olmayan, şeref yoksunu, beyni yıkanmış insanların yaptığı eylem değildir.
Çantamı, çadırımı alıp kampa gidiyorum diye bu hakaretleri işitmek zorunda mıyım.
Çıkınız efem dağa, kamp kurup bir ateş yakınız. Ve yıldızlara bakınız.
Ama ilk gördünüz o parlak olan Sirius a değil, muhtemelen capella'dır.
Çantamı, çadırımı alıp kampa gidiyorum diye bu hakaretleri işitmek zorunda mıyım.
Çıkınız efem dağa, kamp kurup bir ateş yakınız. Ve yıldızlara bakınız.
Ama ilk gördünüz o parlak olan Sirius a değil, muhtemelen capella'dır.
Cibran'ın diz çöküp yakardığı tapınağa; kapısına gelenlere aşkın sorulduğu tapınağa vardım.
Bana da soruldu "Aşk nedir?"
Ellerimle kapadığım karnımı yardım,
Karnımda yanan alevden bir parça alıp Aşkı soran sesin yüzüne doğru üfledim.
Alevimle yandı sesin ağzı
Ve bir daha konuşamadı.
Usulca çekildi önümden,
Yoluma devam etmem için.
Karnımı tekrar kapadım
ve ellerimi karnımda birleştirdim yeniden.
Tapınağın derinlerine doğru yola koyuldum.
Cibran'ın "beni kutsal alevine at, kutsal alevin besleyicisi yap!" diye yakardığı aleve ulaşmak için.
Ulaşıp, karnımda yanan alevi ona katmak için. Ait olduğu yere, aleve dönmek için.
Ve böyle başladı yolculuğun, aşıklığım.
Kapılardan geçtim.
Renk renk, biçim biçim...
Ama geçtim neticede,
Çünkü kutsal alev, tapınağın derinlerinde.
Ve sonunda aşk oldum.
Olduğumu buldum.
Yandım, alev oldum.
Gördüm, gözlerimle değil.
Bildim, aklımla değil.
Yaşadım, yıllarımda değil.
Ve aşk oldum, aşıklarımla değil.
Anlatmanın zamanı geldi tüm bunları.
Yakında.
Bana da soruldu "Aşk nedir?"
Ellerimle kapadığım karnımı yardım,
Karnımda yanan alevden bir parça alıp Aşkı soran sesin yüzüne doğru üfledim.
Alevimle yandı sesin ağzı
Ve bir daha konuşamadı.
Usulca çekildi önümden,
Yoluma devam etmem için.
Karnımı tekrar kapadım
ve ellerimi karnımda birleştirdim yeniden.
Tapınağın derinlerine doğru yola koyuldum.
Cibran'ın "beni kutsal alevine at, kutsal alevin besleyicisi yap!" diye yakardığı aleve ulaşmak için.
Ulaşıp, karnımda yanan alevi ona katmak için. Ait olduğu yere, aleve dönmek için.
Ve böyle başladı yolculuğun, aşıklığım.
Kapılardan geçtim.
Renk renk, biçim biçim...
Ama geçtim neticede,
Çünkü kutsal alev, tapınağın derinlerinde.
Ve sonunda aşk oldum.
Olduğumu buldum.
Yandım, alev oldum.
Gördüm, gözlerimle değil.
Bildim, aklımla değil.
Yaşadım, yıllarımda değil.
Ve aşk oldum, aşıklarımla değil.
Anlatmanın zamanı geldi tüm bunları.
Yakında.
Aşkın acısı mı olur?
Şimdi daha iyi anlıyorum. Anlatma vakti geldi.
Şimdi daha iyi anlıyorum. Anlatma vakti geldi.